Sığınabileceği tek çıkış kapısı olan gitarıyla şarkısını söylemektedir umarsızca.
Gaslight cafe'deki pür dikkat dinleyenlerin yüzlerindeki ifade adeta Llewyn Davis'in saygın, ünlü bir müzisyen olduğunu aksettirir bize. Lakin şarkı biter, alkışlar kopar fakat sonra perde kapanır.
Bir başka perde açılır. İllüzyonun olmadığı, karamsar ama bir o kadar dingin bir umudun hakim olduğu perde.
Evsiz, ablası tarafından bile takdir görmeyen, çevresi tarafından yok sayılan bir Llewyn vardır bu kez sahnede.
Şarkı söylemek en önemli şeydir Llewyn için. Bu yüzden tüm umutsuzluğa, parasızlığa, şanssızlığa rağmen aldırış etmeden söyler Llewyn. Bunun için soğuk Amerika kışında gitarıyla kilometrelerce yürümeyi de göze alır, yok sayılmayı da, hor görülmeyi de.
Bu yüzdendir ki filmin adı ne güzel uyarlanmıştır Türkçeye: ''Sen Şarkılarını Söyle''
Asın beni, ah asın beni
Ölüp de gideyim
Asın beni, ah asın beni
Ölüp de gideyim
Asılmak neyse de
Bir mezarda onca zaman
yatmak yok mu, ah zavallı çocuk
Tüm dünyayı gezdim dolandım ben
Cape Girardeau'yu gezdim dolandım
Arkansas'ın bir sürü yerini de
Cape Girardeau'yu gezdim dolandım
Arkansas'ın bir sürü yerini de
Öyle bir acıktım ki
Bir saman yığının arkasına
saklanabilirdim, ah zavallı çocuk
Tüm dünyayı gezdim dolandım ben
Bir dağa tırmandım
Orada direnerek savaştım
Bir dağa tırmandım
Orada direnerek savaştım
Tüfek omzumda
Elimde de bir kama
Ah zavallı çocuk
Tüm dünyayı gezdim dolandım ben
Sar ipi boynuma
Beni çok yükseğe as hadi
Sar ipi boynuma
Beni çok yükseğe as hadi
Söyleyecekleri son sözler
Çok uzun sürmeyecektir
Öleceksin ya ondan zavallı çocuk
Tüm dünyayı gezdim dolandım ben
Hadi asın beni
Asın beni
Ölüp de gideyim
Asın beni, ah asın beni
Ölüp de gideyim
Asılmak neyse de
Bir mezarda onca zaman
yatmak yok mu, ah zavallı çocuk
Tüm dünyayı gezdim dolandım ben
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder