25 Haziran 2018 Pazartesi

DAĞLARDA KAR SESİ VAR KAZIM ABİ

Ben Kazım'ı özledim
Ağlasam ayıp mıdır?

Türkülerle büyüyen biri olarak Karadeniz kültürünü ve seni tanımam öyle kaçınılmazdı ki Kâzım abi, albümlerini dinler dinlemez bağlandım sana.

Ve hep bir yara oldun her dinleyişimde. Kimi zaman kabuk bağladı çoğu zaman kanadı. O yara hep durdu orada.
Hem dert ortağım oldun hem neşeme ortak oldun kemençe ile, tulum ile. Hayatımın her döneminde iz bıraktın. 
Yeri geldi, hevesle hazırladığım sunumlarda seni anlattım insanlara doyasıya. Hep senden bahsetmek istedim Kazım abi. Hep seni anlatmak istedim.

Benim bir abim yok ama eğer olsaydı tam da senin gibi bir abim olsun isterdim. O zaman daha güçlü hissederdim kendimi. Sen , benim hiç tanımadığım, sahip olmadığım ama yüreğinin güzelliğinden şüphe duymadığım abimsin. Öyle de kalacaksın.

Biliyorum, bir gün geleceğim mutlaka yanına, az kaldı. Bir fındık ağacının gölgesinde oturacağım baş ucunda uzun uzun. Senin büyüdüğün sokaklarda yürüyeceğim, seni soluyacağım hopa'nın havasında uzun uzun. Kim bilir, belki bir gün alırım valizi gelirim ve hiç dönmem. Kalırım oralarda. Kendimi ait hissedeceğim bir yerde. "Dağlarda kar sesi var" hala kazım abi. Üşüyorum bir haziran gününde. Kulağımda yine sen varsın.

İyi ki vardın, iyi ki bir zamanlar şarkılarını söyledin, paylaştın bizlerle. Bütün o insani güzelliğinle, güç veren, umut aşılayan varlığınla. Virginia Woolf'un tam da sana yazılmışcasına duran o sözü gibi: "Ne hoş bir güzelliği vardır, hafif adımlarla, dünyadan gülümseyerek geçenlerin"
İyi ki geçtin.
Kardeşinle tanışabildim, keşke seni de görebilseydim. Alacağın olsun. 
Bugün bütün şarkılar senin için. Gözlerde yaşlarla. Buluşmak ümidiyle, bir gün o yeşillikte. 


Kazimişi Gzas Vorert!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bumerang - Yazarkafe