2 Nisan 2014 Çarşamba

BU ADAMI HİÇ RÜYANIZDA GÖRDÜNÜZ MÜ?

Aslında ''bestseller'' psikolojik gerilim romanlarından fırlamış gibi görünen tuhaf hikayeleri pek sevmem.
Bu tür romanları veya hikayeleri sevmememde mesele ''Bestseller'' ünvanı almış olması değil, hikayenin yer yer ucubeliğe, ucuza kaçan bir kurguya dönüşmesi olmuştur.
O yüzden mesafeliyimdir bu tarz romanlara da veya kulaktan kulağa söylenen hikayelere de. (Okuduklarım içinde hakkını verdiklerim de olmadı değil ama)

Yazıya böyle bir giriş yaptım ancak herhangi bir romandan, yazardan bahsetmek için değil. Bir internet sitesinin alt köşesinde yer alan ''Bu adamı hiç rüyanızda gördünüz mü?'' isimli bir banner'dan bahsetmek için bu girişi yaptım.
Çünkü bu banner gerçekten de yazının başında bahsettiğim bestseller psikolojik roman sayfalarından fırlamış gibi duruyor. Merak ettim, açtım okumaya başladım. 2006'da bir psikiyatriste giden hastanın rüyasında hayatında daha önce hiç karşılaşmadığı bir adamı defalarca görmesini ve psikiyatriste bu adamın robot resmini tarif etmesiyle başlayan ve gittikçe geniş bir kitleye yayılan ilginç hikayeyi anlatan bir yazı.

Bahsedilen resme baktım, düşündüm ancak daha önce hiç görmediğime karar verdim. Belki siz de denk geldiniz bu banner'a, belki de gelmediniz. Eğer denk gelmediyseniz buyurun o yazı:
                

                                                                                                                                                                             
''Bu Robot resimdeki adamı hayatınızda hiç gördünüz mü? Ya da rüyanızda? iyi düşünün...Bu adam yüzlerce kişinin birbirinden habersiz şekilde rüyasında gördüğü bir yüz...
Robot resimdeki adamın ilginç bir hikayesi var...2006 yılında New York'ta tanınmış bir psikiyatr, kabul ettiği hastasının garip bir rüyasını dinledi.

Bu rüyada hasta, bir adamın kendisine hayatıyla ilgili tavsiyeler verdiğini görmüştü. Üstelik bu yüzü rüyasında ilk kez görmüyordu. Aynı adam daha önce de sıklıkla rüyalarında ortaya çıkıyordu.
Kadın hasta, bu adamı hayatı boyunca hiç görmediğine ve kesinlikle tanımadığına yemin ediyordu. Haliyle neden sürekli rüyasında gördüğünü de bilmiyordu.

Psikiyatristin isteği üzerine hastanın rüyasında gördüğü bu adamın bir robot resmi çizildi.
Ancak resmin kime ait olduğu elbette bir sır olarak kaldı. Birkaç gün sonra bir başka hasta, psikiyatristin masasında duran bu resmi gördü ve psikiyatriste şu soruyu sordu:
Bu adamı tanıyor musunuz? Ve devam etti "Onu sürekli rüyamda görüyorum ama kim olduğunu bilmiyorum!"
Doktor bu olay üzerine başka doktor arkadaşlarına da bu resmi gönderdi ve hastalarına bu resimdeki adamı rüyalarında görüp görmediklerini sormalarını istedi.

Birkaç ay için arkadaşlarından cevap geldi. Dört hasta daha, resimdeki adamı rüyalarında gördüklerine dair yemin ediyordu. Robot resimden "Bu adam!" diye ürkerek bahsediyorlardı!
Bu iddiaların ortaya atıldığı tarih olan 2006'dan günümüze kadar birbirini daha önce görmemiş tam 2000 farklı kişi bu adamı rüyasında gördüğünü iddia etti.
Üstelik bu insanlar aynı ülkede bile değildi. Los Angeles, Berlin, San Paulo, Tehran, Beijing, Rome, Barcelona, Stockholm, Paris, Yeni Delhi, Moskova gibi birçok ülke merkezinden insan bu adamı arıyordu.

Üstelik bu adamı hayatı boyunca bir kere bile gören bir insana rastlanmamıştı.
Ortalıkta bu adamla ilgili bir efsane dolandı. Bu ilgili sokaklara kadar taştı.
Birbirini tanımayan insanların rüyasına giren bu adamla ilgili ortaya bazı teoriler atıldı.

Rüyalarında bu adamı gördüğünü iddia edenlerin en çok rağbet ettiği teoriler ise şöyle sıralandı:
Arketip Teorisi: Jung'un psikoanalitik teorisine yaslanan bir görüşe göre bu adam kolektif bilincin yarattığı bir arketipti.
Toplumda birbirine benzer travmalar ve dramlar yaşayan insanların birbirine benzeyen rüyalar görmesi mümkün olabilirdi.
Dini Teori: Dindar kişilerin olaya getirdiği yaklaşımsa daha farklıydı. Onlara göre bu resim, kişinin büyük yaratıcı yerine kafasında konumlandırdığı imajdı.
Bu görüşe göre tanrı kendisini insanlara bu şekilde gösteriyordu. Bu nedenle onun rüya görenlerin zihninde yer ettiğine inananlar vardı.
Bu son derece enteresan vakayla ilgili teoriler bunlarla sınırlı değildi.
Rüya sörfü teorisi: Bu konudaki en ilginç teori! En çok ilgi gören görüş de yine bu. Ama elbette bilimsel açıdan en az doğruluk payı taşıyan teori de yine rüya sörfü teorisi...
Teoriye göre bu adam, insanların rüyalarına görmeyi başaran, gerçek hayattan bir insan. Psikolojik özel yetenekleri sayesinde buna muktedir biri.

Bu teorilerin haricinde, bazıları da bunun gerçek hayattan bir sima olduğunu sadece birçok insana benzediğini söylüyor.
Bazılarıysa insanların rüyalarında benzer birini gördüğünü ama aslında bu adama pek benzemediğini, buna rağmen insanların bu resmi kafalarında canlandırdığını iddia ediyor.
Meselenin haddinden fazla büyüyüp kıtalara yayıldığını ve viral kampanyalarda bile kullanıldığını, ayrıca bu adamın resminin bir popüler kültür figürü haline geldiğini de söylemek mümkün.
Öyle ki meseleye vakıf olmayanlar bile adamın suratını ezberledi.
Rüyalara giren bu adamla ilgili en müthiş teoriyi ise sona sakladık. Bazıları bu adamla ilgili bir komplo teorisi geliştirmiş bile.

İnternetteki forumlarda epey ağır basan bu fikre göre bu adam, büyük bir şirketin, insanları akıl hastasına dönüştürmek için planladığı bir oyunun parçası.

Kısacası adamın kim olduğu meçhul ama olayın bu denli büyümesine sebep olan kalabalık kitlenin acil psikolojik müdahaleye ihtiyacı olduğu kesin.''





                                                
                    


                                                                                                                                                                       

                                                                                                                                                                        



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bumerang - Yazarkafe