16 Şubat 2016 Salı

''SON OF SAUL'' BU CUMA VİZYONDA

2015'in en heyecan verici işlerinden, Türkiye prömiyerini, Filmekimi kapsamında gerçekleştiren 1977 doğumlu Macar yönetmen Lazslo Nemes'in ilk yönetmenlik deneyimi ''Son of Saul'' (Saul'un Oğlu) bu cuma Başka Sinema kapsamında vizyona giriyor.

Coen Biraderlerin jüri başkanlığını yaptıkları 68. Cannes Film Festivali'nde Grand Prix ödülüne layık görülen film, o günden bugüne Dünya Sinemasında oldukça ses getiren bir yapım oldu.

En son, Altın Küre'de ''Yabancı dilde film'' ödülünü alan yapım, Oscar'ın da en büyük favorisi konumunda.

Peki, öncelikle Son of Saul'u bu kadar özel kılan ve soykırım filmleri arasında ayrı bir yere konumlandıran yanı ne?
Elbette türe getirdiği farklı bakış açısı ve yenilikçi, hatta ''heyecan verici'' olarak tanımlayabileceğimiz bir yönetmenlik anlayışı.

Yıllardır, sinemanın vazgeçemediği ve bu alanda birçok başarılı örnek de izlediğimiz Yahudi Soykırımına dair belki anlatılmayan bir şey kalmadı diye düşünebilirsiniz ancak işte Son of Saul tam da bu noktada türe yeni bir soluk katıyor.
Hem de Schindler's List, The Pianist, La vita è bella gibi Oscar'lı, meşhur yapımların olduğu bu türde,
tamamen kendi imzasını atan ve bu ismi geçen filmlere öykünmeyen, orijinal bir yapım olmayı başarıyor. Bu yanıyla da kesinlikle takdir edilesi.

Her şeyden önemlisi, herhangi bir unsuru ajitasyon aracı olarak kullanmayan (ki kullanılmaya çok müsait olan bir türde), dramatik ögeleri seyircinin gözüne sokmadan, derdini, işlediği vicdan meselesini keskin bir anlatımla sunan bir film. Rahatsız edici olmayı başarıyor mu peki? Kesinlikle.

Büyük bir yıkımın, savaşın ortasında, bir soykırım kampında esir olan Saul'un ( Géza Röhrig) bütün tehlikeleri göze aldığı, tek bir basit ama zorlu bir amacı vardır: Ölen bir çocuğu toprağa gömebilmek.  Tamamen böyle bir vicdan öyküsünü merkezine almasıyla bile zaten farklılığını belli eden Son of Saul, yönetmenin bütün olup biteni Saul'un omzundan aktaran ve böylelikle izleyiciyi de filme dahil eden merceğiyle oldukça benzersiz, sarsıcı bir deneyim sunuyor.

Bu cuma, mutlaka bu filme vaktinizi ayırın ve 2015'in parmak ısırtan, en yenilikçi işlerinden birine şahit olun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bumerang - Yazarkafe