30 Haziran 2015 Salı

NOKTA ANA'NIN AĞIDI

Bu toprakların türküleri yüzyıllardır bu toprakların insanının, analarının acılarını, umutlarını, hayallerini taşıyor sözlerinde, bestelerinde.
Bir toplumun hafızasıdır türküler. Hiç eskimezler bu yüzden. Nice yöre insanı duygularını aktarmıştır dizelere. Bu yüzden samimidir hepsi, son derece gerçektir.

Neden türkülerden bahsetmek istedim?
Şu sıralar sıkça aklıma düşen, çok sık dinlediğim türkülerin başında Karadeniz yöresinden bir türkü geliyor: Ahmedum veya diğer bir deyişle Nokta Ana Ağıdı.

Nokta Ana...
Söylenene göre ölene dek oğlu Ahmet'in arkasından ağıt yakmış yüreğindeki evlat acısıyla.
Rivayet odur ki; 400 kıtaya ulaşmış yüreğindeki evlat acısının ağıdı ancak günümüze gelene dek 100 civarı kıtası ulaşmış.

Türkü hakkında iki farklı ama benzer hikaye var aslında. Bunların en yaygın olanı ise;
Genç yaşta dul kalan Çamlıhemşinli Nokta Ana'nın hayattaki en değerli varlığı oğlu Ahmet'tir. Gözü gibi bakar büyütür her ana gibi. Ahmet büyür, gurbet ellere (Eski yöre insanının deyimiyle Kırım'a)
çalışmaya gider. Uzun sürer gurbet hayatı. Nokta Ana'nın gözü yollarda, Ahmet'ini beklemektedir.

Fakat patronuyla arasında tartışma yaşanan Ahmet kısa süreli bir hapis hayatı yaşar. Söylenen odur ki bu duruma çok üzülen Ahmet, hapiste vereme yakalanır ve vefat eder. Ölüm haberi bir mektupla ulaşır Nokta Ana'ya. Oğlunun mezarını almak için kalkar Çamlıhemşin'den gurbet ellere düşer Nokta Ana. Alır oğlunu, getirir köyüne, yanıbaşına gömer. O günden de ölene dek ağıt yakar oğlu Ahmet için.

Bir diğer anlatılagelen hikaye de şöyle:
Genç yaşta dul kalan Nokta Ana; o dönem Kırım Savaşı patlak verince oğlu Ahmet'i Kırım'a, askere gönderir. Fakat Ahmet geri dönemez, şehit düşer.
Köye bir mektupla gelir oğlu Ahmet'in kara haberi. Oğlunun mezarını oralarda bırakmak istemez Nokta Ana. Kalkar, düşer yollara, varır Kırım'a. Oğlunun ölüsüyle döner köyüne ve başlar oğlu Ahmet'i için iç yakan bir ağıda.

İki hikaye böyle. Hangisi ne kadar doğru bilemiyoruz, siz hangi hikayeyi kendinize yakın hissettiyseniz gerçek odur diyelim. Bir gerçek var ki esas; bir ananın ağıdının günümüze dek ulaşmış olduğu.

Bu türküden bahsedip de özellikle Birol Topaloğlu'nu anmamak olmaz. ''Aravani'' albümündeki ''Ahmedum'' yorumunu çok severim. Türküyü en güzel icra eden isimlerdendir.

''Bu dert ile nerelere gideyim?'' der Birol Topaloğlu, alır sürükler insanı.

Eğer siz de hala Nokta Ana'nın ağıdına kulak vermediyseniz bir dinleyin Birol Topaloğlu'ndan

4 yorum:

Bumerang - Yazarkafe