27 Nisan 2013 Cumartesi

BOHEMIAN RHAPSODY

Önce koronun sesi yükselir. Gerçeklikle hayal bir cümlede buluşur. Daha ilk cümleleriyle düşündürür Bohemian Rhapsody.

Ve müzik dünyasının unutulmaz melodileri duyulur. Piyanonun sihirli tuşlarına dokunur Mercury. Dinleyiciyi alıp içine çeker. 

Ardından Freddie Mercury seslenir ve hikayesini anlatmaya başlar. Tüm gücüyle haykırır içindekileri, hikayesini, umudunu, pişmanlıklarını. Hayatın daha yeni başladığından bahseder.

Hikaye devam eder...

Çok geç der hikaye, belki de hikayenin tekil bireyi. Vedasını yapar, acıyla haykırır Mercury'nin sesi.

Peki ya ne için geçtir? Neyin zamanı geldi?

Dinleyiciye alternatifler senaryolar kurdurur Bohemian Rhapsody. Ucu açık bırakır her şeyi, tamamlaması dinleyiciye kalmıştır. Belki de o anın büyüsünün kaybolmaması için böylesi daha iyidir dinleyici için.
Bir hikayedir, 5 dakika 58 saniyeye sığdırılmış bir hikaye.

Dakikalar ilerler, sesler yükselir. Koro bir kez daha haykırır. İç hesaplaşmaya dönüşür şarkı.
Bir fırtına çıkar şarkının içinden dinleyicinin kulaklarına varır. Brian May'in solosu devreye girer, haykırışın temsilcisidir sanki. Güçlü bir direnişe benzer şarkının bu kısmı. Az önceki melankolik havanın aksine hayatın devam ettiğini vurgularcasına haykırır.

Sonra belki de bir pes ediş mi bilemiyoruz veya öyle yorumluyoruz. Gündüzün üstüne akşamın çökmesi misali. Fırtına yavaş yavaş diner. Her şey yavaşlar.

Son kez ağır ağır fısıldar Freddie Mercury, piyanonun dokunuşları eşliğinde.

Ve bir çanın sesi duyulur, hikaye biter.

Her dinleyici için farklı bir hikayesi olması belki de şarkıyı bu kadar özel kılmıştır. Freddie Mercury, yaşadığı sürece şarkıda ne anlatmak istediğinden hiç bahsetmemiştir.

Kendi sözleriyle şöyle ifade etmiştir:

"İnsanlar bana Bohemian Rhapsody'de ne anlatmak istediğimi soruyor. Bilmiyorum diyorum ama gerçekten bilmiyorum."

Bizler de her dinleyişte yeniden düşünmeye, farklı hikayeler kurmaya devam edeceğiz. 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bumerang - Yazarkafe