13 Nisan 2013 Cumartesi

BU BİR AMERİKAN RÜYASI DEĞİL: SHAMELESS

Genellikle mevcut dizilerin veya filmlerin yeniden çevrimleri başarısız olur. Bu yüzden bir projeyi yeniden hayata geçirmek risklidir. Hele ki bu bir İngiliz dizisi iken.

Ancak 2011 yılında yayın hayatına başlayan ve orijinal İngiliz versiyonunda Manchester’da yaşayan Gallagher ailesini bir Chicago mahallesine taşıyan Showtime yapımı Shameless, ortaya çok başarılı bir yeniden çevrim koyuyor ve bu konuda orijinalinden çok daha iyi bir dizi sunuyor izleyiciye.


Bir Amerikan Rüyasının aksine Shameless için ”Amerikan Rüyası” tabiri klişeleri ters yüz eden bir dizi diyebiliriz.

Hatta, genellikle Frank karakteri üzerinden mevcut sisteme, yapılan açık açık eleştirilerle ve sosyolojik tespitlerle fazlasıyla eleştirel bir dizi.

Özellikle karakter dizisi olmasıyla dikkat çekiyor Shameless. Karakterlerin her birinin kendine has özellikleri ile ilk sezondan bu yana bütün karakterleri izleyiciye en iyi şekilde tanıtıyor ve bu karakterler arasında rol model olabilecek, kusursuz bir karakter yok.

Her bir karakter olabildiğince gerçekçi, kendi içlerinde doğrularıyla, yanlışlarıyla mücadele veren ve bunu samimi bir şekilde izleyene de yansıtan karakterler.

Ağırlıklı olarak komedi türünden sayılsa da değme dram filmlerine taş çıkartacak kadar dramatik sahneleriyle de Shameless, komedinin içine dram unsurunu da çok başarılı bir şekilde sindiriyor ve oldukça gerçekçi, samimi bir dizi çıkıyor ortaya.


William H. Macy, Emmy Rossum, Justin Chatwin, Shanola Hampton, Steve Howey, Joan Cusack, Jeremy Allen White gibi başarılı oyuncu kadrosuyla Shameless, geçtiğimiz hafta 3. sezon finaliyle ekrana geldi.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bumerang - Yazarkafe